Emek Külür Kimdir?
Başarılı Diş Hekimi Emek Külür 5 Eylül 1971 yılında dünyaya gelmiştir. Eğitimci bir ailede büyüyen Külür 1994 yılında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden başarıyla mezun olmuştur. Sonrasında New York Üniversitesi’nde Implant bölümünde uzmanlık eğitimi almıştır. Aynı zamanda Brookdale Hastanesi’nde Dr. Norman Cranin ile ağız diş ve çene cerrahisi departmanında çalışmış,sonrasında ise New York Üniversitesi Implant Bölüm Başkanı Dr. Denis Tornow’un özel kliniğinde Implant ve Estetik Diş Hekimliği alanlarında asistan olarak çalışmıştır.Türkiye’ye döner dönmez Amerikan Hastanesi’nde diş hekimi olarak göreve başlamıştır.
Sırasıyla Kadıköy Şifa Hastanesi ile Memorial Hastanesi’nin Diş Kliniklerini kurmuştur ve bu kliniklerde bölüm başkanı olarak görev yapmıştır. 2007 yılında Nişantaşı’nda Smile Institute’ü kurmuştur.Başarılı bir Diş Hekimi olmanın yanı sıra çeşitli sanat dallarıyla da ilgilenmektedir.
Emek Külür Kaç Yaşındadır?
Emek Külür, 5 Eylül 1971 yılında doğmuştur. Şu anda 51 yaşındadır.
Emek Külür Nerelidir?
Emek Külür Seferihisar, İzmirlidir.
Emek Külür Eğitim Yaşamı Nasıldır?
Eğitimci bir ailede büyüyen Emek Külür, eğitim hayatı boyunca hep parlak bir öğrenciydi. İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir’de başarıyla tamamladıktan sonra,1989 yılında Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazanmıştır. Öğrencilik yıllarında iş hayatında adım atarak çalışmaya başladığı Ortodonti Kliniği’nde mezun olduktan sonra da profesyonel olarak çalışmaya devam etmiştir. Mezun olduğu dönemde İzmir’de çalışacağı muayenehane ve uzmanlığını yapacağı hastane hazırken yani hem parasını kazanıp hem uzmanlık yapabilecekken daha tüm bunları elinin tersiyle iterek hayali olan New York Üniversitesi Implant Bölümü’nde 2 yıl uzmanlık eğitimini tamamlamıştır.Uzmanlık eğitimi devam ederken,Brookdale Hastanesi’nde Dr. Norman Cranin ile ağız ve diş çene cerrahisi departmanında çalışmıştır. New York Üniversitesi Implant Bölüm Başkanı Dr. Denis Tornow’un özel kliniğinde Implant ve Estetik Diş Hekimliği alanlarında asistan olarak çalışmıştır.
Emek Külür New York’ta Hangi Eğitimleri Almıştır?
Emek Külür New York Üniversitesi’nde Implant Bölümü’nde 2 yıllık uzmanlık eğitimi almıştır.Hayatında verdiği en doğru kararının hayalinin peşinden gitmeyi seçerek New York’a gitmek olduğunu söyleyen Emek Külür, Implant Bölümünü yeni bir bölüm olduğu ve önünün açık olduğunu düşündüğü için seçmiştir. Uzmanlık eğitimi devam ederken,Brookdale Hastanesi’nde bölüm başkanı olan Dr. Norman Cranin ile ağız ve diş çene cerrahisi departmanında çalışmıştır.Çok değerli insanlarla deneyimsizken çalıştığını söyleyen Külür, Kafasındaki Diş Hekimi taslağının bu insanları görerek çalışmasıyla oluştuğunu söylemiştir.New York Üniversitesinde okurken zor dönemlerden geçse de pes etmeden yoluna devam etmiş ve sonrasında Brookdale Hastanesi’nde asistan olarak çalışmaya başlamıştır.
Emek Külür Aile Yaşamı Nasıldır?
Emek Külür, oldukça koruyucu olan ailesinin yanında İzmir’de Üniversiteyi okumuş biri olarak, babasının ve akrabalarının Amerika’ya gitmesine onay vermediği halde hayallerinden ve hedeflerinden vazgeçmeyerek ailesini bu duruma ikna edebilmiştir. Ailesi Emek Hanım’ın kararına saygı göstermiştir. Emek Külür, aile yaşamında oldukça neşeli, koruyucu, yapıcı ve sevgi dolu birisidir. Emek Külür için Aile çok kıymetlidir.Emek Külür, bütün iş yoğunluğunun arasında ailesine mutlaka vakit ayırmaktadır. Haftanın belirli zamanlarında, düzenli olarak ailesi ile vakit geçirmektedir.
Emek Külür Babası Kimdir?
Emek külürün babası Barbaros Bey, İzmir’de yaşamaktadır ve eğitimcidir.
Emek Külür Annesi Kimdir?
Emek Külür’ün annesi emekli fen bilgisi öğretmenidir ve İzmir’de yaşamaktadır.
Emek Külür’ün Kızı Kimdir?
Emek Külür’ün uçak kazasında kaybettiği ilk eşi Behzat Külür’den olan ilk ve tek kızı Yasemin Külür’dür. Annesi gibi diş hekimi olan Yasemin Külür Girne Üniversitesi’nde Diş Hekimliği okumuştur.
Emek Külür’ün Sanata Bakış Açısı Nasıldır?
Emek Külür, sanatın insanın içinden gelen bir şey olduğunu ve kendisinin de çocukluğundan beri sanata bir yönelimi olduğunu söylüyor. Küçükken diğer çocukların sokaklara çıkıp oynarken kendisinin sokağa çıkmayıp evde hamura şekil vererek ortaya çıkan ürünleri boyadığını yani çocukluktan beri sanatla iç içe yaşadığını dile getiriyor. Hayal gücünün ve ellerinin sürekli olarak çalıştığını söyleyen Külür, Diş Hekimi olmasaydı da sanatçı olacağını söylüyor.Diş Hekimliğinin de bir nevi sanat olduğunu düşünen Külür, bu meslekte yapılan işlere sanatsal birer çalışma olarak bakmaktadır. Lise ve üniversite dönemlerinde hobi olarak resim yapan Külür, bir röportajında kendine 40 yaş hediyesi olarak cuma günlerini verdiğini, bu kendine ayırdığı cuma günlerinde tekrar resim yapmaya başlayacakken arkadaşlarının da heykel ile ilgilendiğini ve çok keyif aldıklarını anlattıktan sonra kendisi de heykel ile ilgilenmeye başlamıştır.
Emek Külür Heykel Eserleri Nelerdir?
Tarihin eski çağlarında başlayan heykelcilik günümüzde de önemli sanat dalları arasında yer almaktadır. Heykelciliğe olan ilgisi ve sevgisi ile bilinen Emek Külür birçok heykel ürünü ortaya koymuştur. Emek Külür’ün heykel eserleri yapısal olarak incelendiğinde cam ve bronz maddelerinin birleşimiyle ortaya çıkan eserlerdir. Oldukça farklı bir yapım tekniğe sahip olan bu eserler cam ve bronz gibi birleşimi zor olan iki maddeden oluşmaktadır.Emek Külür heykel yaparken herkesin bronz kullandığınız fakat kendisinin de dediği gibi hem hayalgücü hem de elleri çalışan bir sanatsever olarak heykellerine farklı bir pencereden bakarak kendisinden bir şey koyması gerektiğini düşünmüş ve camı bronz ile bir araya getirerek heykel eserlerini oluşturmuştur. Emek Külür, heykel eserlerinde genel olarak balık motiflerini kullanmaktadır.
Emek Külür Diş Hekimi kimliğini sanattan bağımsız görmemektedir. Zaten yıllarca işi gereği diş tedavileri yaparken hemen hemen her gün heykeltraşlık sanatını icra ettiğini fakat heykeltraşlığı diş hekimliğinden ayıran en belirgin özelliği olarak üç boyutlu olarak yaptığı eserin yaratma hissinin ve heykeltraşlıktaki özgürlüğün çok kuvvetli olması olarak tanımlıyor.
Emek Külür’ün 40 yaşındayken çok yakın 2 arkadaşı heykel yaptıklarından ve bundan çok zevk aldıklarından bahsetmişlerdir ve arkadaşları ile beraber kendisine uygun bir zaman yaratarak kursa gitmeye başlamıştır. Sonrasında kursta söylenenleri yapmak yerine daha özgür ve keyif almak istediğini söyleyerek serbest çalışmaya başlamıştır.Kurstaki hocası yaptığı heykel eserlerinden birinin karma sergiye katılabileceğini söylemiş ve heykel Paris’te Lauvre Müzesinde sergilenmiştir. Sonrasında orada üç tane bronz madalya kazanmıştır.
Emek Külür’ün heykeltıraşlıkta en çok sevdiği özellik kendi adı gibi emek istemesidir. Bu emek sarfiyatı sırasında iç huzur bulma ve sakinleşme de Emek Külür’ün heykeltıraşlıkta en çok sevdiği özellikler arasında yer almaktadır. Hayal gücünü somuta dökmeye olanak sağlayan heykeltıraşlık, Emek Külür için aynı zamanda iyi ve kaliteli bir zaman doldurucu olarak görülmektedir.
Emek Külür’ün 80’e yakın balık heykeline sahiptir. Emek Külür’ün heykel eserlerini bronz ve cam malzemelerini birleştirerek oluşturmaktadır.Balık motiflerini tercih etme sebebi olarak ”Bronz ve camı birleştirirken kütle değil de uçuş uçuş bir şey olmasını istedim ve o an aklıma balık geldi figür olarak. Çünkü balığın yüzgeçleri var ve istediğin kadar şekil verebilirsin rötuş yapabilirsin. İstediğim görüntü bu olduğu için balık yaptım” ifadelerini kullanıyor. Emek Külür’ün çoğunluğu balık motiflerinden oluşan sayıda heykel eseri yer almaktadır. Bir röportajında “İki tane beyefendi geldi benimle konuşmak istediklerini söylediler. Balıklar çok güzel dediler. Bu balıklar koi balığı dediler. Kafam karıştı bunları kendimin yaptığını ve cinsini bilmediğimi söyledim. Dediler ki bu balıklar çok özel balıklardır. Japonya da akıntının tersine yüzebilen ve kaynağa ulaştığında ejderhaya dönüşen bir hikayesi olan kutsal sayılan balıklarmış. Ve koi balıkları azmin başarının emeğin simgesi imiş. Benim balıklarım yani eserlerim hep tek tür.” demiştir.
Emek Külür Şiirleri Nelerdir?
Emek Külür şiiri dinlendirici, düşündürücü, motive edici derin bulduğu için sevmektedir.En çok aşk ve özlem duygularını içeren, yoğun ve yalın bir dil ile yazılmış şiirleri sevmektedir.Şiirin dinginlik ve derinlik halini en güzel duygu olarak görmektedir.Yazmaya her zaman vakit bulamasa da boş zamanlarında şiir okumaktadır.Emek Külür’ün iki tane şiiri bulunmaktadır.Vefat eden kardeşine yazdığı şiir;
Geldi yine o gece hücrelerim hatırladı ben ne kadar unutmak istesem de
Zamanla yokluk niye büyür?
Hep niye bu tersine denge ,
En çok kızımın dudaklarını seviyorum seninkilerin aynı diye,
En çok Bezo‘nun yaramazlıklarını seviyorum aynı sen diye,
Aynada en çok gözlerimi beğeniyorum gözlerimiz aynı diye,
Haksızlıklara öfke patlamalarımın ardından hep kızıyorum içimden aynı sen diye,
Kardeş ayrı bir şeymiş canından diye.
Emek Külür’ün kızı Yasemin Külür’e yazdığı şiir;
Kızıyorum geçiyor,
Yoruluyorum geçiyor vazgeçiyorum geçiyor,
Özlüyorum geçmiyor,
Seviyorum bitmiyor,
Kokluyorum yumuşacık esiyor sarılıyorum içime doluyor,
Neden kızına hayat adanır anlaşılıyor.
Emek Külür 1 Mayıs 2010 yılında motosiklet kazasında kaybettiği ve gece üçte vefat haberini aldığı kardeşinin kaybetmesinden kaynaklanan derin duygularını ve babasını kaybettikleri için tek başına büyüttüğü kızı Yasemin Külür’e olan sevgisinin yoğunluğu ile şiir yazmıştır. Emek Külür yazdığı şiirlerde özlem ve sevgi konularına değinmiştir.
Emek Külür klinikteyken sürekli klasik müzik dinlediğinden bahseder. Üst perdeden değil, arka tonda dinlemenin kendisini rahatlattığını söyler. Çalışırken arka fonda beyine dokunan müzik dinlediğinden, bazı müziklerin belirli bir süreden sonra müzik olduğunu fark ettiğinden ve o zaman kapatmak istediğinden bazılarının ise normalde olması gereken gibi oksijen gibi olduğundan bahseder.